Liz Gilbert (Julia Roberts) bir yandan kendi gerçek iç dünyasını yeniden keşfedip, onunla tekrar bağ kurarken, bir yandan da dünyayı meraklı gözlerle gezmeyi arzu eden modern bir kadındır. Boşanmasının ardından bir yol ayrımına gelen Gilbert, işinden bir yıllığına izin alarak, karakterine hiç uymayan bir şekilde güvenli limanından çıkacak, hayatını değiştirmek için her şeyi riske atacaktır.
Harikulade ve egzotik seyahatleri sırasında, İtalya’da yemek yemeğinin yalın zevkini, Hindistan’da duanın gücünü, ve son olarak, beklenmedik bir şekilde, Bali’de ise içsel huzur ile aşkın dengesini yaşar. İlham verici gerçek bir hikayeye dayanan “Eat Pray Love / Ye Dua Et Sev” insanın kendini serbest bırakıp dünyayı görmesinin gerçekten de birden fazla yolu olduğunu kanıtlıyor.
Ryan Murphy yönetiminde çekilen filmin baş rollerinde Julia Roberts, Gusti Ayu Puspawati, Hadi Subiyanto, Billy Crudup, Viola Davis, James Franco, A. Jay Radcliff oynadı. Prodüksiyon tamirliğini Bill Groom, görüntü yönetmenliğini Robert Richardson, kurgusunu Bradley Buecker, kostüm tasarımlarını Michael Dennison, sanat yönetmenliğini Charley Beal gerçekleştirdi. Müziklerini Dario Marianell besteledi.
Yapım Hakkında
Julia Roberts, Elizabeth Gilbert’ın anı kitabı “Eat Pray Love/Ye Dua Et Sev”i 2006 yılında, ilk yayımlandığında okuduktan sonra en iyi arkadaşlarından birine gönderdi. Kitabı aynı zamanda okudular ve hikayeyle aralarında hemen bir bağ kuruldu. “Herkesin bir yolculuğu, hayatlarında, kim olduklarını ve ne aradıklarını yeniden belirleme ihtiyacı duydukları bir an vardır” diyor Roberts ve ekliyor: “Liz’in yolculuğu çok özel ve çok görsel ki bunlar onu bir öykü olarak çok cazip kılıyor, ama diğer yandan da herkese uyarlanabilecek evrensel bir hikaye”.
Gilbert’ın anıları –kendini tanımlayan bir her şeyi arayış– olağanüstü bir başarı kazanarak ABD’de 6 milyon 200 bin adet sattı ve 40 dile çevrildi. Roberts’ı kitabın yanı sıra projeye çeken şey, filmin yönetmeni ve ortak yazarı Ryan Murphy’yle çalışma fırsatıydı. Aktris bu konuda şunları söylüyor: “Kitabın yaşam deneyimlerinden, yanıtlar arayışından ve insanların hayatlarımızda ne kadar anlamlı olabileceklerinden söz ediş biçimi çok hoşuma gitti. Bence gerçekten çok coşkulu bir hikaye. Bunun bir parçası olmak harika; hele hele yönetmen koltuğunda Ryan varken. Çok keyifli bir projeydi”.
En çok, Altın Küre ödüllü televizyon dizileri “Nip/Tuck” ve “Glee”yle tanınan Murphy keskin ve gerçekçi diyaloglarıyla övgü topladı. Murphy, filmin senaryosunu daha önce “Nip/Tuck”ta birlikte çalıştığı Jennifer Salt’la beraber kaleme aldı. “Ryan ve Jennifer kitaba çok saygılı bir uyarlama yaptılar” diyen Roberts, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ryan gerçekten de Liz Gilbert’la tam bir uyum içindeydi, onunla sık sık konuştu; kitaba olabildiğince sadık kalmaya çalıştılar. Bir kitabı sinemaya uyarlarken bazı şeylerin biraz farklılaşması gerekir, ama biz kitabın omurgasını, yani Liz’in kendi kendini keşfetme yolculuğunu her zaman koruduk”.
Murphy, “Kitabın güzelliği ‘Kutunuzdan çıkın’ diyor olması, ki sanırım hepimizin projede yer almak istemesinin nedeni de buydu. Bu fikir çok hoşuma gitti. Benim için çok kişiseldi çünkü seçimlerimde çok katı olabiliyorum, gün be gün aynı modeli tekrar ediyorum. Örneğin, Julia’nın Roma’da bir öğleden sonrayı yerde mükemmel bir yemek yerken geçirdiği sahneye bayıldım. Günlük hayatımda bunu düşünüyorum; küçük deneyimlerin tadını çıkarmaya çalışıyorum ve günün bir sonucu olmamasına gayret ediyorum. Bu projenin parçası olmanın kişisel düzlemde bana öğrettiği şey bu” diyor.
Salt ise şunları söylüyor: “Ryan bana kitabı verirken filmle ilgili hiçbir şey söylemedi, sadece bir arkadaş olarak okumamı tavsiye etti. Bana, ‘Bu kitabı okuyorum ve sanki seni konuşurken dinliyormuş gibi hissediyorum. Çok seveceksin’ dedi. Gerçekten de hayran kaldım çünkü dürüst ve özgündü. Ryan bana kitabın haklarını satın alacağını ve senaryosunu benimle birlikte yazmak istediğini söyledi… Benim için büyülü bir andı”.
Kitabın kişinin kendi özüne sadık olması teması hem hikaye hem de senaryonun lokomotifi oldu. Gilbert her ne kadar egzotik ve güzel seyahatler yapıyor, dünyayı dolaşıyorsa da, bunlar hikayenin sadece bir bölümü. Kitabın çok büyük bir kitleye hitap etmesinin nedeni, Gilbert’ın içsel yolculuğunun, kendini keşfetme arayışının son derece gerçek, ve her yerde yapılabilecek olması. Gardner bu konuda, “Liz Gilbert’ın bilinmeyene duyduğu merak benim için etkileyici olan şeylerden biriydi. Hemen ilerinizdeki bir köşeyi dönüp hiç tanımadığınız biriyle tanışabilir, ya da yeni bir dil, kültür, yemek ya da davranış biçimi öğrenebilirsiniz”.
Aslında, fiziksel yolculuklar ile içsel yolculuk arasındaki dengeyi bulmak kitabın sinemaya uyarlanmasında kilit noktayı oluşturuyordu. Hikayede dramanın ilerlemesini sağlayan öğe Liz’in New York’tan İtalya, Hindistan ve Endonezya’ya seyahatleriydi; yapımcılar için Liz’in dünyanın dört bir yanını tek başına dolaşmakla kendi kendine meydan okuyuşunu yansıtmak önemliydi: “Yalnızsınız ve bu kolay değil” diyor Gardner ve ekliyor: “Hikayeyi sayfalardan koparıp sinemada hayat bulmasını sağlayan şey işte bu tema”.
Murphy ve senarist ortağı Jennifer Salt, uyarlamayı kaleme alırken Roberts ve Gardner’la beyin fırtınası toplantıları yaptılar; gerek Roberts gerek Gardner kitabın kendilerine en yakın gelen bölümlerine katkılarda bulundular. Elbette fikirler sık sık örtüştü ama her birinin hikayeyle kişisel olarak özdeşleştiği anlar da vardı. Bu samimi tartışmalar filmin senaryosunun hazırlanışına temel oluşturdular.
Murphy ve Salt için önemli bir başka kaynak da, doğal olarak, yazar Elizabeth Gilbert’tı. Yazım sürecinde, Murphy ve Gilbert düzenli olarak e-postayla yazıştılar; senaristlerin ne zaman karakterin motivasyonuyla ilgili bir soruları olsa, yazarın kendisi onlara faydalı bir müttefik oldu. Örneğin, filmin İtalya bölümünü yazarken, Murphy ve Salt’un algılayışı, Liz’in tüm İtalyan arkadaşlarıyla birlikte olduğu Şükran Günü yemeğinin filmdeki bütün hareketin kilit noktası olduğu yönündeydi.
Gilbert için bu yemeğin bu kadar önemli oluşunun nedeni neydi? Yazarın buna yanıtı, o anda, yani yolculuğunun en başında, kendi için mutluluğu hissedip hissedemeyeceğinden emin olmadığı, ama başkaları için mutlu olabileceğinden emin olduğuydu. “Bize o anın hayatın bir kıvılcımı gibi olduğunu söyledi” diyor Gardner ve ekliyor: “İşte böyle anlar bize çok yardımcı oldu, hikaye anlatımında ilerlememize çok katkı sağladı”.
Daha en başta, Gardner kitabı ilk okuduğunda, kafasında Elizabeth Gilbert’ı canlandıracak tek isim Julia Roberts’tı. Yapımcı bu konuda şunu söylüyor: “Benim için çok açıktı; bu, Julia Roberts olmalıydı. Daha önce Julia’yla hiç çalışmamıştım ama yeteneğine hayran kaldım. Bu rolde, çaresizlikten sertliğe, kararsızlıktan özgüvene, her türlü kimliğe bürünüyor. Liz’in ne zaman zayıf düştüğünü ve kendini akışa bıraktığını anlıyor”.
“Tahmin edebileceğiniz gibi, Liz çok çeşitli duygular yaşıyor çünkü hikaye onun hayatının bir yılını kapsıyor” diyor Roberts ve ekliyor: “Boşanma, birileriyle çıkma, seyahat etme, yabancı insanlarla tanışma ve ne yapacağını bilememe durumları arasında gidip geldiği için, bana karmaşık ve büyüleyici bir karakter canlandırma anlamında harika bir fırsat sundu”.
Roberts sözlerini şöyle sürdürüyor: “Liz filmin başında biraz çöküntü içinde ama bunun nedeninden emin değil. O bir gezgin; her zaman seyahat etmiş. Dolayısıyla, çantalarını toplamak onun için içgüdü gibi bir şey. Yaptığı şeyi herkesin yapamayacağı aşikar, ama aslında konu bu değil. Filmde onun dünyayı gezişini izlemek eğlenceli olsa da hikayenin özünde kendi kendini sınaması ve hayattan ne beklediğini çözmeye çalışması yer alıyor”.
Roberts böyle bir derin düşünme sürecinin kolay olmadığını, zaten Gilbert’ın yolculuğunu çarpıcı kılan şeyin de bu olduğunu söylüyor: “Kendisine bu şekilde zaman ayırması son derece ilginç ve diğer insanlar için de ilham verici. Bence bu cesur ve hayran olunacak bir hareket. Çok yoğun ve hareketli bir dünyada yaşıyoruz; dolayısıyla, şöyle bir durup kendiniz için neyin doğru olduğunu anlamaya çalışmak iyi bir şey”.
Filmde Liz’in en iyi arkadaşı Delia’yı canlandıran Viola Davis de Liz Gilbert ile Julia Roberts arasındaki bağlantıyı gördüğünü söylüyor: “’Eat Pray Love/Ye Dua Et Sev’i okurken, kendi kendime, Liz ne kadar muhteşem olduğunun muhtemelen farkında değil diye düşündüm. Bir odaya girer girmez arkadaşlar edinebilir. Julia için de böyle düşünüyorum; insanlar onun ruhuna çekim duyuyorlar. O bir ışık”.
Roberts Roma’da gerçek Elizabeth Gilbert’la tanışma fırsatı buldu. Aktris bu konuda şunları aktarıyor: “Ryan’ın onunla ön yapım sırasında teması oldu ama ben onu canlandırırken içgüdülerimle hareket etmenin, onunla tanıştığım an itibariyle çekimlerin epeyce bir bölümünü geride bırakmış olmamın önemli olduğunu düşündüm. O çok ama çok tatlı biri; harika bir konuşma şekli ve çok özel bir tarzı var. Ben onu taklit etmek istemedim. Çok güzel bir insan”.
Yapımcılar için, başrolün Julia Roberts’a verilmesi gibi, çekimlerde Gilbert’ın yolculukları sırasında gittiği yerlerin gerçek mekanlarının kullanılması da tek seçenekti. Murphy, “Bu bizim kutsal kasemizdi; mümkün olduğu ölçüde Liz Gilbert’ın gittiği yerlere gidecektik. Bazıları kolaydı, özellikle de Liz’in Roma’da ziyaret ettiği ünlü bazı yerler” diyor.
Diğer yerler konusunda da, Murphy, şanslı olduklarını, (Bali sekansının kilit karakterlerinden biri olan) Ketut Liyer’in kendi evinde çekim yapma imkanı bulduklarını aktarıyor: “Ön yapım sırasında farklı ülkelere üçer kez giderek en doğru mekanları bulmak için çok zaman harcadık. Kontrolümüzün dışındaki nedenlerden ötürü gerçek mekanlarda çekim yapamadığımız durumlarda, oranın inanılmaz sayıda resmini çekerek orayı başka bir yerde yeniden yarattık. Kitap çok iyi tanındığı ve sevildiği için, benim açımdan, yazarın gittiği yerlere sadık kalmak önemliydi”.
Ye, Dua Et, Sev – Eat, Pray, Love
Yönetmen Ryan Murphy
Oyuncular Julia Roberts, Gusti Ayu Puspawati, Hadi Subiyanto, Billy Crudup, Viola Davis, James Franco, A. Jay Radcliff
Senaryo Ryan Murphy, Jennifer Salt
Yapımcı Dede Gardner
Prodüksiyon Amiri Bill Groom
Görüntü Yönetmeni Robert Richardson
Kurgu Bradley Buecker
Kostüm Tasarımı Michael Dennison
Sanat Yönetmeni Charley Beal
Özgün Müzik Dario Marianell
Yapımcı Stüdyo Columbia Pictures
Türkiye Dağıtımı Warner Bros. Türkiye
Gösterim Tarihi 8 Ekim 2010
İzleyici ve Box Office: 237.405 izleyici – 2.715.672 TL
Hits: 36